Yakın zamanda İsrail ve Batı Şeria’da temaslarda bulunan Halima Begum, İngiltere’nin İsrail’e silah satışıyla ilgili duruşuna anlam veremediklerini belirterek, “Satılan malların bütün silah mı silah bileşeni mi olduğunu söylemeniz çok tartışmalı bir konu. Tek tek bileşenler çok sayıda masum insanı öldüren cihazları oluşturuyor. İngiltere’nin bu silah satışlarını durdurması gerekiyor. Hükümet aynı anda hem insani yardım sağlayıp hem bölgede barış özleminden söz edip hem de bomba gönderemez. Bu entelektüel ve ahlaki olarak tutarsızdır” dedi.
Yasaların işlevsizliği sorun yaratıyor
İsrail’e silah satışını durdurmaya yönelik yasaların da işlevsiz olduğunu vurgulayan Begum, “Silahların binlerce masum çocuk ve ailesini öldüreceğini bile bile silah satışına neden devam edilir?” diye sordu. Begum, kendisi Gazze’ye girememesine rağmen tahliye edilen Oxfam çalışanları aracılığıyla bölgedeki insani krize tanıklık ettiğini belirtti.
“Geçmişte Thatcher ve Reagan başarmıştı”
İngiltere ve ABD’nin geçmişte İsrail’e silah satışını durdurduğunu anımsatan Begum, “(Eski Başbakan) Margaret Thatcher, Lübnan savaşında İsrail’e silah satışını durdurmuştu. (ABD Başkanı) Ronald Reagan da 1982’de misket bombası ihracatını durdurmuştu. Kendisinin 12 Ağustos’ta paramparça olmuş Filistinli çocuk fotoğraflarından etkilendiği ve dönemin İsrail Başbakanı Manachem Begin’e ‘Tüm gelecek ilişkilerim bunun devam etmesine bağlı’ dediği söylenir” ifadelerini kullandı.
Silah satışı durdurmama kararında ısrar
İngiltere’ye göre, İngiltere’nin İsrail’e satılan silahlar, bu ülkenin ithal ettiği silahların yüzde birinden azını oluşturuyor. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan hukuki değerlendirmelerle silah satışını gözden geçiriyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana iki kere gözden geçirme yapan bakanlık, silah ve askeri malzeme satışını durdurmama kararı almıştı.
